Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Genel Cerrahi AD Öğretim Üyesi
Hastanın son bir yıl içinde en az iki defa profesyonel diyet tedavisi almış olması ve bu tedavilerden sonuç almadığının görülmesi gerekir. Beden kitle indeksi cerrahi için belirleyici en önemli veridir. Beden kitle indeksi 40 olan hastalarda ek hastalık olmaksızın cerrahi önerilir. Beden kitle indeksi 35 olan hastalarda en az bir ek hastalık varsa yine obezite cerrahisi önerilir. Beden kitle indeksi 30-35 olan hastalarda ek hastalık sayısına ve etkisine göre karar verilir. Çünkü obezite cerrahisi sonrası ek hastalıkların var olduğu durumlarda da çok iyi iyileşmeler görülür.
Obez hastanın kilo fazlasına ve sağlık durumuna göre obezite tedavisinde hangi yöntemin uygun olduğuna karar verilir. Obezitenin cerrahi tedavisinde; Tüp mide ameliyatı (Sleeve Gastretomi), Gastrik bypass cerrahisi, Duodenal Switch cerrahisi, Robotik cerrahi gibi çeşitli cerrahi yaklaşımları ile hastalar tedavi edilmektedir. Sadece mide üzerinde yapılan bir ameliyat olması ve iyileşme süreci açısından da avantajlı olması sebebi ile en çok yapılan ameliyat Tüp mide ameliyatıdır ve midenin %80’lik bölümünün alınarak yapıldığı bir operasyondur. Bunun dışındaki yöntemlerde bağırsak sistemi de ameliyatlara dahil edilir ve bu ameliyatlar beden kitle indeksi daha yüksek olan hastalarda tercih edilmektedir.
Obezite cerrahisinde ameliyat sonrası hasta 1-2 gün içinde taburcu edilmektedir. Ameliyattan sonra hastaların 1 aylık alışma dönemleri vardır. Hasta çok hızlı kilo verdiği için bu dönemi keyifli geçirmektedir. Sırasıyla sıvı, püre ve katı şekilde beslenme olarak diyetlerde ilerlenmektedir. Ameliyatın uygulama yöntemine göre hastalara vitamin ve mineral katkısı yapılmaktadır.
İyi bir ön hazırlıkla hazırlanmış hasta ve iyi eğitilmiş tecrübeli hekimlerle her cerrahide standart oluşabilecek komplikasyon olasılıkları mevcuttur. Teknolojik cihazların kullanılmaya başlanması da cerrahiye bağlı komplikasyonları azaltmıştır.