İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi
Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi
Hem hastalığın seyri hakkında bilgi sahibi olmak ve gerekli tetkikleri yapmak, hem de bir kısım demans nedenlerinin gerçekten tedavi edilebilir veya hızının yavaşlatılabilir olması açısından çok önemlidir. Demans nedenleri arasında Alzheimer hastalığının başta olduğu, beyinde ilerleyici hücre ölümü ile seyreden bir takım nörodejenaratif hastalıklar vardır. Alzheimer hastalığı dışında en sık görülenleri beynin ön ve şakak toplarını etkileyen frontotemporal demanstır. Parkinson hastalığı benzeri bulgularla seyreden, hareketlerde yavaşlama, titreme, yürüme bozuklukları ile giden demans türleri var. Bir de ikinci nedenlere bağlı demans türleri vardır. Bunlardan da en sık görüleni, beyindeki damar hastalıklarına bağlı vasküler demans denilen demans hastalıklarıdır. Bunun yanında bazı sistemik hastalıklar, bazı enfeksiyonlar, beyindeki başta tümörler, birtakım kanamalar olmak üzere bir takım yer kaplayıcı lezyonlar, bazı otoimmün hastalıklar demans yapabilmektedirler. Dolayısıyla hem tanı koymak, hem tedavi yaklaşımı açısından ayrıcı tanı çok önemlidir. Bunu da, bu konudaki uzman hekimlerin yapması gerekmektedir.
Bu, demans türüne göre değişmektedir. Örneğin, Alzheimer hastalığı için bir genetik yüklülük söz konusudur. Alzheimer hastalığı demansların en sık nedeni ve ailede bir veya birden fazla bireyde demans olması gerçekten riskimizi arttırmaktadır.
Demansın bir türü olan Alzheimer hastalığında ise birinci olarak nadir görülen, ailede bir veya iki kişide demans görülebilmektedir, ama hastalar için çok yoğun ve yüklü bir aile öyküsü yoktur. İkinci olarak ise, ailevi Alzheimer denilen, yaklaşık tüm Alzheimer hastalarının %1-2’ sini oluşturan genetik mutasyonların sebep olduğu hastalık şekli de görülmektedir. Bu da genellikle 40-50’lili yaşların başında başlayan ve erken başlangıç Alzheimer hastalığı denilen bir klinik antite olarak görülmektedir. Yine daha farklı nörodejeneratif demanslar özellikle frontotemporal demans denilen demans türünde de ailevi yüklülük çok önem taşımaktadır ve bu oran %50’lere varabilmektedir.
Demansın başlangıç olma yaşlarına, ailede kaç kişi de olduğuna göre genetik riskler bazen incelenebilmektedir. Tedavi yaklaşımları demans hastaları için şu an da çok büyük değişiklikler yapamamaktadır ama iki açıdan önemlidirler. Örneğin; ailevi bir demans hastalığı varsa, bundan sonraki bireyler için genetik danışmanlık önemli olabilmektedir. Günümüzde gelecek vadeden bir takım nedene yönelik tedaviler konusunda çok önemli çalışmalar da söz konusudur. Yine bu çalışmaların sonuçlarından faydalanmak için demans hastaları hazırlanabilir, bir köşede tutulabilir. Bundan sonraki nesiller için de bir danışmanlık oluşturularak belki gelecek çalışmalar için bir kapılar açılabilir.
Genetik kodlarımızın demans yönünden değerlendirilmesi tüm hasta ve yakınları tarafından ilgili hekimlere sıkça sorulan sorulardır. Ülke ve toplum olarak genetik mirasımızın demans ve Alzheimer hastalığı açısından çok olumsuz olmadığı, bazı genetik özelliklerimizin Alzheimer hastalığından korunmak konusunda önem taşıdığı tıp bilim insanları tarafından ifade edilmektedir. Hastalarda veya potansiyel kişilerde olabilecek bazı mutasyonlar hastalık riskini çok yükseltebilir. Buna karşın iyi yöndeki genetik özelliklerimiz, insanlarımızı hastalıktan koruyabilir. Bu bilgilerin değerini, hasta bazında, aileler bazında tek tek değerlendirmek mümkündür.
Demans sadece bir kişiye özgü bir hastalık değildir. Bütün aileyi etkileyen, hastanın eşini, çocuklarını, yakınlarını çok yönlü olarak etkileyen bir hastalıktır. Dolayısıyla bakım, bakım yardımı, temizlik, hijyen, fiziki egzersizler, sosyal katılımcılık, günlük yaşam aktiviteleri vs. hepsi çok önem taşımaktadır ve yardımlar konusunda bütün ailenin çok yönlü olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Demanslı bir hastaya ne kadar iyi bakılabilirse, hastanın yaşam kalitesi o kadar artmaktadır. İyi bakım ile demanslı hastanın çevresindeki insanlar da bir o kadar mutlu olmaktadırlar ve hastalığın seyri de o kadar iyi gidebilmektedir. Çünkü demans sadece unutkanlık, zihinsel fonksiyonlarda bozulma değil, pek çok davranışsal problemde de bozulma söz konusudur. Eğer iyi bir bakım şartları sağlanabilirse, hastanın hem zihinsel fonksiyonlarını, hem de psikiyatrik bulgularında bir düzelme sağlamak mümkündür. Bunu her anlamda düşünmek gerekmektedir.
Hastanın iyi beslenmesi, yapabildiği kadar egzersiz yapabilmesi gerekmektedir. Çevredeki bir takım aşırı uyaranların, mümkün olduğunca hastayı rahatlatacak ölçüde değiştirilmesi gerekmektedir. Örneğin; hasta bir müzikten hoşlanıyorsa, müzik dinletilebilir. Basit bir takım hobileri varsa, onlar olabildiğince yaptırılabilir. Bunlara dikkat etmek gerekmektedir.
Hiçbir zaman hastayı zorlayıcı aktivitelerde bulunulmamalıdır. Örneğin pek çok hasta yakını hekimlerine “hastaya bulmaca çözdüreyim mi, kitap okutturayım mı” sorularını sormaktadır. Bir demans aşamasına gelindikten sonra işin doğrusu bunların yapılmasının pek yararı yoktur. Çünkü bu tür öneriler hastanın stresini arttıran, başka problemlerin ortaya çıkmasına neden olan faktörler gibi değerlendirilmektedir.
İyi beslenme, iyi bakım, mümkün olduğunca hastaların rahat ettirilmesi önem taşımaktadır. Bu konularda hasta yakınlarımızın yardım alabilecekleri yerler vardır. Bunların sayısı ileride giderek de artacaktır. Çünkü yaşlı nüfusu hızla artış göstermekte ve talepler de artmaktadır. Örneğin; Türkiye Alzheimer Derneği’nin web sayfasından hasta yakınları ve hastalıktan etkilenen kişiler faydalanabilmektedirler. Burada demanslı bireyler için bakım ile ilgili pek çok güvenilir bilgi bilim insanları tarafından insanlar için bulundurulmaktadır. Hasta yakını ne kadar bilgili olursa, hastanın ve kendisinin hem ruh sağlığını, hem de hayat kalitesini o kadar arttırır.